Y

.

15 Temmuz 2012 Pazar

Kapital Hareket


Hayatta bazı güzel şeyler vardır. Bununla beraber bazı şeyler vardır, hayatını çizer, güzel olmaktan öte hayatındır. İşte o şeyleri yalayasım var bu yazıda, gelin beraber yalayalım, başını ben kıçını siz.

Küçüktüm, kuşburnu içerdim. Koca kafalı bir bebek düşünün, mutfak fayanslarında dönerek biberonundan kuşburnu içen bir bebek düşünün. İşte o benim. Çok sarmışım bir aralar kuşburnuna, ne ayak bilmiyorum. Biraz daha büyüdüğümde de çılbıra sardım. Mal gibi çılbır yerdim, yani eğer annem yaparsa yerdim. Bir ara da deli gibi yumurtalı ekmek yiyordum, tamamen fakirlikten.

Küçüktüm lan, link içerdim çokomel yerdim. Geçenlerde arabada beklerken tekrar bir elime çokomel, diğerine link aldım ve yedim. Beklentim orgazma yakın bir şeydi fakat elde ettiğim şey yavan bir tattı sadece, bir anda çocukluğumun ilüzyonundan çıktım.

Bir başka uyanışım da bundan üç yıl kadar önce olmuştu. Amcam vefat edeli çok olmuyordu, dershane dönüşü eski evimizin arkasındaki parktan geçiyordum. Cebimden amcamın ben küçükken bana hep aldığı çikolatanın aynısını çıkardım ve banka oturdum. Gözlerimi kapadım ve bir parça çikolata attım ağzıma. Bu sefer farklıydı ama. O eski, tanıdık tadı aldım ve gülümsedim.

Hayatta bazı güzel şeyler vardır, bunlar kuşburnu, çılbır, yumurtalı ekmek, çokomel ve link gibidir, bununla beraber bazı şeyler vardır, mercimek çorbası ve çikolata gibidirler, en başından beri dostundurlar ve hiç eskimezler, bozulmazlar. Bozamazlar.

-ELEPHANTSSEXINMYHEAD-

Adana'ya hiç gittiniz mi? Ben gitmedim. Gözümde şeker bir imajı var ama, favorili ve bıyıklı bir aile babası gibi, en kelinden hem de. Bununla beraber gitmeyi çok istiyorum Adana'ya, çünkü kafamdaki imajı yaratan dostumun babası ve dostum Adana'da. Sıcaktır lan oralar bugünlerde, Çeşme'den kesik yayınımı yaparken benim ensem pişiyorsa adam taşaklarının arasında sosis kızartıyordur diye tahmin ediyorum. Gerçi Adana'da olmayacak sanırım, fakat şu anda kendisiyle iletişime geçemediğim için yerini bilmiyorum. Neyse, çok da önemli değil, sonuçta Adana bir yere gitmiyor, adam da çok uzaklaşacak değil. Biliyorum, bağlı şu anda Adana'ya, köpek gibi bağlı hem de. Bu durumdan şikayetçi mi? Hiç bilmiyorum.

Ben gerisayımların adamıyım. Az önce çok güzel bir yalan söyledim, özel günleri hatırladığım zamanlar götüme girdikleri zamanlar oluyor genelde -ki gerçekten götüme giriyor bu özel günler, anneler günü, babalar günü, babamın doğum günü, annemin doğum günü, benim doğum günm, bunların hepsi konvoy olarak götüme giriyor- hal böyle olunca son saniye dokunuşlarıyla kendimi affettirmeye çalışıyorum.

Fakat şu anda öyle bir yerdeyiz ki, hiç ilgilenmediğim Blogk Manifesto yazarı, taşaklının da taşaklısı dostumun doğum günü. Bu adam kurşungeçirmez yelek gibi, bir şeyler asla bu adamın kaliteli gevşekliğine, beynine, düşüncelerine, ettiği küfürün mizahına, gerçekçiliğine, elle tutulurluğuna dokunmuyor, dokunsa da parçalayıp atamıyor, bir bıçak gibi işte, yarıyor bütün darbeleri. Henüz körelmedi de allahsız. Tarihi aklınızda tutun.

Doğum günün kutlu olsun kardeş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder