Y

.

9 Mart 2015 Pazartesi

Korteksim

    "Hadi bi' check-up yaptırayım! Ölecek miymişim acaba?" deyip atıldığım macerada tahlil sonuçlarından kötü bir şey çıkmadı. Hatta o kadar bir şey çıkmadı ki parayı boşa verdiğimi düşündüm. Aslında tam olarak, anormal derecede normal olduğum ortaya çıktı. Sonuç olarak tamamen sağlıklı olduğumu söyleyebilirim. Kendi kendime çıkardığım psikolojik problemlerden başka beni rahatsız eden biyolojik veya kimyasal tehditler yok. Psikolojik rahatsızlık dediysem de öyle havalı şeylerden değil. Genzimde ton balığı parçası var sanıp, eğer gece uyursam nefessiz kalmaktan öleceğimi düşünüp tüm gece uyumayıp bilgisayarda oyun oynadığım türden bir rahatsızlık. Elbette boğazımda bir şey kalmamıştı.

    Psikolojik rahatsızlıklara sahip insanların neden ilgi çektiği, diğer insanlar tarafından çekici göründüğü konusuna açıklık getiren bir yazı-makale göremedim bir yerlerde. Bu, bu günlerde ve bir kaç sene öncesine kadar uzanmış çok kısa tarihi olan bir olay, devam da edecek. Toplumun belli kesimlerinde sorunlu insanlara "deli mi sikti olum seni?" denirken; bazı kesimlerde bu sorunlar sanki bir lütuf ya da kişiye artı kazandıran bir nitelik gibi görülüyor. Bana kalırsa psikolojik problemi olan insanların problemleri sona erse bile etraflarından gördükleri ilgiyi sevdiklerinden bunu bir süre daha devam ettiriyorlar. Hiç problemi olmayan insanlar da bu ilgiyi görüp kendilerine yoktan problemler yaratabiliyor, inandırıcı olmuyor o ayrı.
  
   Yaşımın(!) ve yaşadıklarımın gösterdiği şeyler doğrultusunda söyleyebilirim ki insanlar kendilerini sevdirmek için, kendi bunu fark etmese bile, pek çok yolu deniyorlar. Bunların içinde psikolojik sorunlar da var ama onu bir önceki paragrafta inceledik, buradaki başlık ilgisizlik. Diğerlerine ilgisiz davranan insanlar o kişilerden ilgi göreceklerini düşünüp bunu denemiş, sonuçlarını gözlemleyip buna devam etmişler. Sonra da böyle bir popüler tavır ortaya çıkmış. İşe yarıyor yaramasına da aynı zamanda hakikaten çok gıcık. Bu tavrın sebebi aslında tam olarak kendini ifade edemeyen ve belki de konuşma özürlü insanların "bilmiyorsam susayım cahilliğim belli olmasın" lafını kendileriyle özdeşleştirmeleri. Ortalama düzeyde laflayıp benimle iletişim kuran insanları, ilgisiz insanlara on kere tercih ederim. Günahına da girmeyelim, belki "psikolojik rahatsızlıkları" vardır.

   
    BBC'nin alt yazıları kadar kalitesiz, aslında kalitesiz demeyeyim de baştan savma durumda yaşayan insanlar da yok değil çevremde. Bu insanların hayatımda olmasının sebebi de insanları hayatımdan çıkarmak veya hayatımda tutmak için özel çaba harcamamam. Kimisi bu tür şeyleri kendilerinin koyduğu çok keskin kurallarla belirliyor. "Falan filan yapan adam kesinlikle hayatımda duramaz!" Duruyor işte benimkiler, öyle yaşayıp gidiyorlar, falan filan da yapıyorlar ama iplemediğim kadar var oldukları için sorun teşkil etmiyor. Kimisi sorunlu, kimisi ilgisiz, kimisi çirkin, kimisi dinci, kimisi cahil ateist, kimisi saykolojik (psikolojik baydı) problemli insanlar. Bunları da sevenler genelde kendileri gibi olan insanlar oluyor. Kümelenmiş topluluklarında kasılmaya devam ediyorlar sadece. Çok az farklı görüşteki bir çok insan... Ee elbiseyi dore-beyaz gören de çok.

      
      Sesin, kulaklığın sadece sol tarafından geldiğini fark ettiğimde, şarkının 2. veya 3. dakikalarında olsam gerek, durdurmak istemedim. Çok severim Jeremy'i. Belki az sonra diğerinden de ses gelir diye bekledim ama gelmedi. Öyle dinledim 6 dakika, bu benzetme platonik sevgi için de geçerli. Diğerinden hiç ses gelmiyor arkadaşlar zorlamayın. E bazı şarkıları tek taraftan dinleyince de haz veriyor. Yine boğazımda balık var sanıyorum da nefes alamıyorum ama bu gece uyurum muhtemelen. Benim de sorunlarım var beni de sevin vatandaşlar. Dağlara yerleşesim var daha çok sevin. Bırakalım bu işleri hep beraber ama Into the Wild'da çok ütopya be!