Y

.

17 Şubat 2013 Pazar

İçim Almıyordu

 O kadar çok koşturduğum bir dönem oldu ki dün ilk kez bi durdum. Siz buna hayat koşturması deyin veya başka bir şey. Benim deyimimle sadece boşu boşuna, rahatsız eden bir şeydi. Rahatsız ettiğini koşarken anlayamadım. Zaten acıyı da hissetmezsiniz adrenalin olunca.
 Öyle bir dünyaya girmişim ki son bir kaç yıldır, aslında en başından beri karşı olduğum şey. Eğlenceli tarafları olsa da çoğu noktası işime hiç gelmeyen, zaman kaybı diyebileceğim. Paylaşım platformları başta olmak üzere arkadaş ilişkilerim, YOLO sayılabilecek günlük aktiviteler-ki oldukça sıradan- bomboş, beyaz bi duvara saatlerce bakmaktan daha beter işler. Üstelik bu duvara bakarken dinlenemiyordum da. 

  Aksiliğimi koydum bi köşeye. Her şeyi eleştirmeyi de çok önceden bırakmıştım, nerdeyse tamamen bıraktım şimdi. Eleştirmekten kastım hayatı ve doğruları eleştirmek değil. Mahalle karılarının evlerinin önünde oturup sokaktan geçen herkese kulp takma çabası tarzı eleştirmekten bahsediyorum. (En sevmediğim insan türüdür he bu arada) İlle de mahalle karısı olmasına gerek yok bunun için. 17'lik insanlar da sıyırmış kafayı. Ne bok yerse yesin millet. Doğruları eleştirmek demişken, herkesin kendi doğruları olduğuna bir miktar inanıyorum ama inanmayan miktarlarım daha fazla . Kültür, kökenler falan fistan bunları karıştırmayayım şimdi. Yenilenme dönemi sanırım bu anlattığım şey. Değişmeyen şeyler de var tabi. Kafamdaki karışık şeyleri kuyruğundan sallayıp fırlattım denize. Fırlattıktan sonra dönüp bakmadım bile nereye düştüğüne. İşime de gelmez hem nerede olduklarını bilmek. 

  Bazı bilim kurgu filmlerinde gördüğünüz, bildiğiniz üzre büyük şehirler, pis ışıkları olan şehirler vardır. Işıkları yanıp sönen şehirler. Üstünden "uçan arabalar" geçerken alt mahallelerinde tuhaf kafalı yaratıklar sanki insanmış gibi yürür ve ayyaşlar doludur bu şehirlerde. Tacizler, cinayetler ve pislik kol gezer. Gerçekten çok pistir herkes. Dün bıraktığım ortamı artık tam da bu tarz görüyorum. Ayyaşlar ve sanki gerçekten normal insanmış gibi görünen ibneler gibi. 
     
  Şimdi tamamen bu vıyranç şehirden kurtulup yeşil çayırlara çıktım ve taşaklarımı yaya yaya oturuyorum da diyemem. Yeşil çayır olmaksızın oturuyorum sadece, ilerde o da olur. Harbi çok koşturduğum bir dönem sayılırdı. Dün ilk kez bir durdum, yavaş yavaş yürüyorum artık. Herhalde şimdi de bi mutfağa giderim aksiyon olur.